NEYLERSEM

Bu gün canım yandı! Beş yıldır neredeyse her gün gördüğüm ve gördüğümde de mutlu olduğum. AKBALIKÇILIM ölmüş....Sanıyorum. köpekler parçalamış. Akbalıkçılım aykırı bir yaşam sürüyordu. Tek başına Urla iskelede kalıyordu sürekli. Bazı hayvanlar özel benim için. Akbalıkçılım da onlardan biri. Bir de Çamlıyol'da aslana benzeyen bir kangalım vardı. arabayla her gün önünden geçerdim sadece ve onu selamlardım. Ama o da bu baharda öldü. Şimdi kala kala TEKGÖZÜM kaldı. O da beyaz bir köpek. Bir gözünün çevresi siyah olduğu için tekgöz diyorum. Tekgözüm de Çamlıyol'da bir çiftlik evinin köpeği. Serseri, başına buyruk bir köpek tekgözüm. Sahibinin bağlaması onu asla engellemiyor, bir bakıyorsunuz boynunda uzun bir ip tekgözüm yalana yalana yemekten dönüyor. Bu hayvanlarla hiç bir temasım olmamasına rağmen onları kendime yakın hissediyorum, onları merak ediyorum ve ONLARI SEVİYORUM... İŞTE BU YÜZDEN CANIM YANDI.

  5 Temmuz 2014 tarihinde uzaya gitmiş 400 kişiden biri olan Richard M. Linnehan'la tanıştım. Öncelikle bunu sağlayan adaşıma teşekkür ediyorum. Düşünebiliyor musunuz? 7 milyarda 400 kişiden biri. Mr. Linnehan aynı zamanda veteriner olan bir bilim adamı, uzay üssünün yapımında da çalışmış. Ayrıca uzayda hayvan ve bitkilerle ilgili çalışmalar yapmış. Gerçek bir bilim insanı gibi içinde ukalalık olmayan öz güvene sahip.

   

Uzun süredir bir şeyler paylaşmak gelmiyordu içimden. Çünkü derin bir yenilmişlik ve umutsuzluk içindeyim. Şimdi de cumhurbaşkanlığı seçimleri için ortalık ayağa kalktı. Daha önceki seçimlerde hep değişim olacağı umudunu taşırken, artık öyle bir umuda sahip değilim. Zaten her şeyin kanuna nizama uygun, dürüstçe yapılmadığının da sağır sultan bile farkında. Hala birileri ülkemin dönüştürülme tehlikesi olduğunu söylüyor. Bence ülkem çoktan dönüşmüş, içeriğini oy veren vekillerin bile bilmediği torba yasalarla. Ramazanın ikinci günü İstanbul'da iki ayrı ilçede çocuklara özel iftar yemeği! verildi.Haberi sunan spiker bunu öyle doğal sunuyordu ki kafama artık bunların kanıksanmış olduğu dank! etti. Bu iftarlara toplam 3200 çocuk katılmıştı. İzlenen stratejiye hayran olmamak elde değil. Sanki her adım ince ince çok önceden hesaplanıp, planlanmış. Hiç bir konuşma, hiç bir hareket spontane değil. Bu iftarlar çocuklar için ilgi çekici; bir sürü arkadaşla toplu halde eğlenerek yem